Meme Kanseri

Kapsam

Bu bölümde “Meme Kanseri” ile ilgili bilgileri aşağıda bulabilirsiniz.

Bu bağlamda aşağıdaki bölümler ele alınmıştır:

  • Meme ve lenfatik sistem
  • Meme kanserinin erken teşhisi
  • Meme kanseri belirtileri
  • Meme kanserinin belirgin riskleri
  • Meme kanserinin olası riskleri
  • Meme kanseri için olası koruyucu faktörler
  • Diyet ve meme kanseri riski
  • Meme kanseri tipleri
  • Erkeklerde meme kanseri
  • Meme kanseri taraması
  • Bir uzmana görünmeli miyim?
  • Doktorunuza sorunuz

Meme ve lenfatik sistem

Meme; yağ, bağ doku ve iki loba ayrılmış bir bez dokusundan oluşmaktadır. Bir kanal ağı loblardan meme ucuna doğru yayılmaktadır.

Şekilde geçen kelimeler (yukarıdan aşağıya doğru):

  1. Loblar
  2. Süt borusu
  3. Yağ dokusu

Meme kanalı ve lobları gösteren diyagram

Meme hacmi ve yoğunluğu

Memeler genellikle birbiriyle aynı boyutta değildir. Ayrıca ayın farklı zamanlarında farklı hissedilebilirler – örneğin, adet periyodunun hemen öncesinde yumrulu hissedilebilirler. Daha genç kadınların memelerinde onları daha sıkı yapan daha fazla glandüler doku bulunmaktadır. Bir kadın menapoza girdiğinde glandüler doku yavaş yavaş memenin sıkılığını kaybettirecek yağ ile yer değiştirmeye başlar.

Lenf düğümleri

Koltuk altları lenf düğümleri olarak da bilinen çok sayıda lenf bezine sahiptir. Bunlar lenfatik sistemin bir parçasıdır. Lenfatik sistem; bir lenf bezi ağından oluşmakta ve lenf damarları adı verilen ince kanallar ile vücuda bağlanmaktadır. Lenf; lenfatik sistem boyunca akıp damar içine boşalan sarı bir sıvıdır. Bu sistem, atık ürünlerinin vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olmaktadır.

Lenf bezleri kanser tedavisinde önemlidir, çünkü tümörden ayrılan herhangi bir kanser hücresi lenf tarafından en yakındaki lenf bezine taşınabilmektedir. Eğer kanserseniz ancak lenf bezlerinizde herhangi bir kanser hücresi yoksa kanserinizin yayılma olasılığı daha azdır.

Şekilde geçen kelimeler (yukarıdan aşağıya doğru):

  1. Lenf düğümleri

Meme ve çevresindeki lenf düğümleri ağını gösteren diyagram

Meme Kanserinin Erken Teşhisi

Meme farkındalığı neden önemlidir?

Meme kanserinin tanısı ne kadar erken konursa, tedavi edilmesi o kadar kolay ve iyileşme şansı da o kadar yüksek olur. Memeyi tanıma basit anlamıyla, memelerinizin normalde nasıl göründüğünü ve ayın farklı zamanlarında nasıl hissettiğinizi bilmek anlamına gelmektedir. Sizin için normal olmayan bir değişiklik fark ettiğinizde, bununla ilgili doktorunuzla görüşünüz.

Ne arıyorsunuz?

Memelerinizi her gün ya da her hafta muayene etmenize gerek yoktur. Bazı kadınlar adet dönemlerinde daha yumrulu göğüslere sahiplerdir. Yumrular adet döneminizle birlikte ortaya çıkıyor ve daha sonra kaybolursa endişelenecek bir durum yoktur.

Memelerinizi kontrol etmenin en kolay yolu duş ya da banyo sırasında muayene etmektir. Sabunladığınız elinizle memelerinizin her birini koltuk altına kadar muayene edin. meme farkındalığı ile ilgili beş kod noktaya dikkat edilmelidir:

  • Sizin için neyin normal olduğunu bilin
  • Bakın ve hissedin
  • Hangi değişiklikleri aradığınızı bilin
  • Herhangi bir değişikliği zaman kaybetmeden bildirin
  • Davet edildiğinizde meme taramasına iştirak edin

Meme Kanseri Belirtileri

Genel meme yumruları

Bir çok kadın için meme kanserinin ilk belirtisi memede yumrudur. Ancak 10 meme yumrusunun 9’u (%90) benign (iyi huylu)’dur. Bu kanser olmadığı anlamına gelmektedir. Ancak bir yumru farkettiğinizde zaman kaybetmeksizin doktorunuzu görünüz.

Ne arıyorsunuz?

Meme kanserinden kaynaklanabilecek değişiklikler şunlardır:

  • Meme alanında kalınlaşma ya da yumru
  • Meme hacmi ya da şeklinde değişiklik
  • Ciltte çukurcuklanma (dimpling)
  • Meme ucu şeklinde değişiklik, özellikle içe dönmüş, gömülmüş ya da şekilde düzensizlik
  • Meme ucundan kanlı akıntı
  • Meme ucu ya da çevresindeki alanda kızarıklık
  • Koltuk altında şişkinlik ya da yumru

Bu belirtiler kanser olduğu anlamına gelmemektedir, ancak bu değişikliklerden herhangi birisini taşıyorsanız kontrol ettirmelisiniz.

İnflamatuvar (iltihaplı) meme kanseri olarak adlandırılan nadir bir meme kanserinde, memenin tamamı kırmızı ve iltihaplı görünümde ve ağrılı olabilir. Nadir meme kanserinin başka bir türünde ise meme ucu üzeri ve çevresinde kızarıklıklar görülür. Bu durum ise Paget hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Biraz egzamayı andırır ve bu nedenle genellikle ilk seferde karıştırılabilir.

Meme kanserinin belirgin riskleri

Araştırmacılar meme kanseri oluşumu riskinizi etkileyen çeşitli faktörler tanımlamışlardır. Meme kanseri riski yaşla birlikte artmaktadır. Eğer daha önce meme kanseri geçirmiş iseniz ya da ailenizde meme kanserine sahip birisi varsa, sahip olduğunuz risk artmaktadır. Eğer meme kanseri geni taşıyorsanız özellikle yüksek risk altındasınızdır.

Hormonal faktörler

Meme kanseri riskini arttıran bazı hormonal faktörler vardır. Bunlar:

  • Menapoz sonrası kanınızdaki hormon düzeyinizin yüksek olması
  • Adet döneminin erken başlaması ve menapoza geç girilmesi
  • Çocuk sahibi olmamak ya da ileri yaşta çocuk sahibi olmak
  • Hormon replasman tedavisi (HRT) ya da doğum kontrol hapı kullanmak

Yaşam stili ve geçmiş tıbbi tedaviler

Alkol kullanma, vücut ağırlığı ya da gece vardiyalı çalışma gibi yaşam tarzını etkileyen bazı faktörler kanser riskini arttırmaktadır. Bazı tıbbi tedaviler meme kanseri riskini etkileyebilir, örneğin Hodgkin lenfoma tedavisi de dahil olmak üzere, radyasyona maruz kalmak ya da tansiyon ilçaları almak gibi.

Meme kanseri genleri

Meme kanseri riskini arttıran bir gen hatası ile dünyaya gelmiş olabilirsiniz. Eğer hatalı bir gene sahipseniz, bu kesinlikle kanser olacağınız anlamına gelmez. Ancak ortalama bir kişiye nazaran bu kansere yakalanma olasılığınızın daha yüksek olduğu anlamına gelir.

Meme kanseri genleri kanser riskinizi ne kadar arttırır

Tespit edilen ilk meme kanseri gen hataları BRCA1 ve BRCA2’dir. Bu gen hatalarına sahip kadınların yaşamları boyunca meme kanserine yakalanma riskleri %50-80’dir. BRCA1 ve BRCA2 genlerinde ya da TP53 ve PTEN adı verilen diğer genlerde değişikliğe sahip olduklarından yüksek risk altında olan kadınlar için genetik testler mevcuttur.

Genetik testler

Eğer meme kanseri açısından güçlü bir aile öyküsüne sahipseniz genetik test yaptırabilirsiniz. Doktorunuza sizi uzman bir meme kliniğine yönlendirmesi konusunda danışınız. Eğer yüksek risk altında olduğunuzu düşünürlerse, sizi uzman bir genetik servise yönlendireceklerdir. Test edilebilmeniz için genellikle meme kanserine sahip, yaşayan bir akrabanız olması ve öncelikle bu kişilerin test edilmesi gerekmektedir. Bazı laboratuarlar ise söz konusu akrabanızdan kan almaksızın test yapabilirler, ancak bu durumda hatanın bulunamaması daha olasıdır. Hiçbir testin 0 kesinliği yoktur ve genetik testler de hataları kaçırabilir.

Meme kanserinin olası riskleri

Araştırmacılar meme kanseri riskini arttırabilecek çeşitli faktörleri incelemektedirler. Bunlar:

  • Eşit olmayan memeler – Son yıllarda yapılan bir çalışma, bir memesi diğerinden daha büyük olan kadınlardaki meme kanseri oluşum riskinin çok hafif oranda daha fazla olduğunu göstermiştir. Ancak riskteki bu artış diğer risk faktörleri ile kıyaslandığında daha küçüktür. Birçok kadın için hafif eşit olmayan memelere (asimetrik) sahip olmak normaldir.
  • Memede zedelenme – Bilimsel araştırmalar bu durumu bir risk faktörü olarak tanımlamamıştır ancak yapılan çalışmalardan biri bağlantı olabileceğini düşündürmektedir. Bunu kanıtlamak ya da aksini ispat etmek için daha fazla çalışma gerekmektedir.

Aynı zamanda pestisitler (böcek ilaçları), sonlandırılmış bir gebelik öyküsü ya da strese sahip olma durumu da incelenmiştir. Ancak araştırmalarda bunların riski arttırıyor gibi görünmediği gösterilmiştir.

Meme Kanseri İçin Koruyucu Faktörler

Meme kanseri için olası koruyucu faktörler

Fiziksel olarak aktif olma ve sağlıklı vücut ağırlığını kapsayan genel olarak sağlıklı bir yaşam tarzı gibi bazı faktörler meme kanseri riskini azaltmaktadır. İstatistiksel olarak, emziren bir kadınsanız, özellikle daha genç yaşlarda anne olmuşsanız, meme kanseri açısından daha düşük risk altındasınızdır.

Bazı araştırmalarda çölyak hastalığına sahip kişilerin meme kanseri açısından daha düşük risk altında olduğunu ileri sürülmektedir.

Meme kanserinden koruyan ilaçlar

Meme kanserinin ilaç kullanılarak önlenmesi ile ilgili araştırmalar bulunmaktadır. Çalışmalar, tamoksifenin yüksek risk altındaki kadınlarda meme kanseri riskini düşürdüğünü göstermektedir. Ancak aksi durumda sağlıklı olan kadınlardaki yan etkileri ile ilgili endişeler de bulunmaktadır. Diğer bazı araştırmalardan aspirin ya da (ibuprofen gibi) diğer non steroid anti-inflamatuar ilaçların kullanımının meme kanseri riskinde küçük bir azalma sağladığını bilmekteyiz. Ancak başka sağlık sorunlarına neden olabileceğinden, bu ilaçları doktorunuza danışmadan almaya başlamamalısınız.

Diyet ve meme kanseri riski

Hepimiz çok farklı gıdalardan çok farklı miktarlarda tükettiğimizden dolayı, beslenme ve meme kanseri ile ilgili araştırma yapmak oldukça güçtür. Ancak kapsamlı çeşitli çalışmalar ve Avrupa kapsamlı büyük araştırma projesi EPIC (Avrupa Prospektif Kanser ve Besin Araştırması), beslenme programının meme kanseri riskini nasıl etkileyebileceğine dair bazı fikirler vermeye başlamıştır. Bu zamana kadar bir çok bulgu yetersiz ve tutarsız olmuştur, ancak meme kanseri riskini arttırabilen bazı kanıtlar mevcuttur ve bunlar aşağıda da belirtilmiştir:

  • Doymuş yağlar açısından zengin bir diyet – sıvı yağ, tereyağ, margarin, et, balık ve kuruyemişlerdeki yağ ile şekerler, bisküviler ve keklerdeki yağ gibi
  • 50 yaşından daha genç kadınlar için  karbonhidrat açısından zengin bir diyet

Bazı faktörler meme kanseri riskini azaltmaktadır, ancak emin olmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Bu faktörler aşağıda belirtilen maddeler açısından zengin diyetleri kapsamaktadır:

  • Süt ürünleri – yüksek kalsiyum içerikleri nedeniyle
  • Lif (menapoz öncesi dönemdeki (pre-menapoz) kadınlarda)
  • Meyveler – muhtemelen antioksidan ve lif içerikleri nedeniyle
  • Fito östrojen olarak adlandırılan bitki östrojenleri (menapoz sonrası dönemdeki (post menapoz) kadınlarda) – fito östrojenler, soya ürünlerinde ve tam tahıllar, meyve, sebze ve keten tohumu liflerinde bulunmaktadır.

Meme Kanseri Tipleri

DCIS – duktal karsinom in situ

Eğer duktal in situ kansere(DCIS) sahipseniz; bu meme kanallarındaki bazı hücrelerin kanser hücrelerine dönüşmeye başladığı anlamına gelmektedir. Bu hücrelerin tamamı kanalların içindedir ve meme dokusu çevresine yayılmaya başlamamıştır. Böylece, bu hücrelerin lenf düğümleri ya da vücudun herhangi bir yerine yayılma şansı çok düşüktür.

İnvazif duktal meme kanseri ve DCIS aynı şey değildir. İnvazif duktal meme kanserinde hücreler kanallardan ayrılır ve böylece lenf düğümleri yakınına ya da vücudun herhangi başka bir bölümüne yayılma şansı söz konusu olur.

DCIS tedavisi

DCIS’nin temel tedavisi cerrahidir. Birçok kadın için etrafı sağlıklı doku ile çevrili DCIS alanının çıkarılması gerekir (lokal eksizyon). Ancak bazı kadınlar için memenin tamamı alınır (mastektomi). Eğer yüksek dereceli DCIS söz konusu ise, lokal eksizyon sonrasında meme dokusunun kalanı için radyoterapi de alabilirsiniz.

Gelecekte invazif meme kanseri gelişimi riskini azaltmak için tamoksifen (bir tür hormon tedavisi) alabilirsiniz. Çalışmalar, diğer hormon tedavilerinin kullanılmasının DCIS’ın tekrarlama riski ya da invazif meme kanseri oluşum riskinin azaltılmasına yardımcı olup olmadığını araştırmaktadır.

Tedaviniz hangisi olursa olsun, DCIS’nin tekrarlayıp tekrarlamadığından ve eğer tekrarlamışsa mümkün olan en kısa sürede farkedildiğinden emin olmak için düzenli randevu takibi yaptırmalısınız.

LCIS – Lobüler karsinoma in situ

Lobüler karsinoma in situ (LCIS) meme lobu içinde hücre değişiklikleri olduğu anlamına gelmektedir. Bu bir kanser değildir, ancak LCIS’e sahip olmak gelecekte meme kanseri açısından yüksek risk altında olduğunuz anlamına gelmektedir. Buna rağmen, LCIS’e sahip bir çok kadında meme kanseri oluşmaz. LCIS, erkeklerde de görülebilir ancak bu çok nadir bir durumdur.

LCIS’den farklı olan ve invazif lobüler meme kanseri olarak adlandırılan diğer bir meme kanseri tipi olduğunu unutmamak da önemlidir.

LCIS Tedavisi

LCIS’ye sahip olan bir çok kişide meme kanseri gelişmez. Bu nedenle genellikle tedaviye ihtiyaç yoktur. Ancak meme kanseri açısından yüksek risk oluşturması nedeniyle doktorunuzun aşağıdaki faktörlerle ilgili yakın bir takip önermesi muhtemeldir:

  • Her 6-12 ayda bir meme muayenesi
  • Her 1-2 yılda bir meme röntgeni (mamografi)

Eğer kanser oluşumu başlarsa, görüntüleme çok erken bir evrede bunu yakalayacak ve böylece meme kanseri tedavisini mümkün olan en kısa zamanda alabileceksiniz.

LCIS’e sahipseniz doktorunuz meme kanseri olasılığını azaltmak için bir çeşit hormon tedavisi almanızı da önerebilir.

İnvazif duktal meme kanseri

Duktal meme kanseri en yaygın meme kanseri türüdür. Her 100 meme kanserinin 70-80’ine (%70-80) bu tip kanser tanısı konulmuştur. Ayrıca duktal karsinom olarak da adlandırılmaktadır. Memenin invazif duktal karsinomu meme kanallarının zarındaki hücrelerde başlayıp çevresindeki meme dokusuna yayılmış bir kanser türüdür.

Duktal meme kanseri tedavisi

Duktal meme kanserinde şunları yaptırabilirsiniz:

  • Cerrahi
  • Radyoterapi
  • Kemoterapi
  • Hormon terapisi
  • Biyolojik terapi
  • Ya da yukarıda sıralanan tedavilerin herhangi bir kombinasyonu

İnvazif lobüler meme kanseri

10 meme kanserinin yaklaşık 1’i () invazif lobüler karsinom tanısı almıştır. Bu, kanserin meme lobları zarındaki hücrelerde başladığı anlamına gelmektedir. İnvazif lobüler kanser en çok 45-55 yaşları arasındaki kadınlarda yaygındır. Erkeklerinde invazif lobüler meme kanserine yakalanmaları mümkündür ancak bu çok nadirdir.

Belirtiler ve tanı

İnvazif lobüler meme kanseri her zaman belirli bir yumru olarak kendini göstermez ve meme röntgeninde (mamografi) görünmez. Bu nedenle tanı konulması güçtür. Belirli bir yumru yerine meme dokunuzda kalınlaşmış bir alana sahip olabilirsiniz.

İnvazif lobüler meme kanserinin tedavisi

Genellikle ameliyat olursunuz ve muhtemelen devamında radyoterapi, kemoterapi, biyolojik terapi ya da bu tedavilerin bir kombinasyonunu alırsınız. Ayrıca, kanser hücreleriniz östrojen reseptör pozitif ise ameliyat sonrası hormon tedavisi de alabilirsiniz.

İnflammatucar (İltihaplı) meme kanseri

Bu nadir görülen bir meme kanseri türüdür. Her 100 meme kanserinin yalnızca 1-4’ü (%1-4) bu tip kanser tanısı almıştır. Meme dokusu iltihaplandığından dolayı, inflammatuvar (iltihaplı) olarak adlandırılır. Kanser hücreleri memedeki en küçük lenf kanallarını bloke eder. Lenf kanalları fazla sıvıyı doku ve organlardan uzağa boşaltır.

Belirtileri

Lenf kanalları bloke olduğundan, meme şişer, kızarır, sertleşir ya da sıkılaşır ve dokunduğunuzda sıcak hissedilir. Ağrılı olabilir, ancak bu tüm vakalar için geçerli değildir. Diğer olası belirtiler; kalınlaşma, meme derisinde çıkıntı ya da çukurlaşmayı kapsamaktadır. Bazen meme de yumru olabilir. Meme ucu ters dönmüş (memede çekme) ya da meme ucunda akıntı olabilir.

İnflammatuar meme kanseri belirtileri oldukça ani ortaya çıkabilir. Sıklıkla memedeki bir enfeksiyon ile karıştırılır (mastit).

Tedavisi

İnflammatuvar meme kanserinin tedavisi diğer tipteki meme kanserlerinden çok az farklıdır. Genellikle, alacağınız ilk tedavi kemoterapidir. Kemoterapi sonrasında, büyük olasılıkla ameliyat olursunuz. Ayrıca; kanserin tekrarlama riskini azaltmak için radyoterapi ve hormon tedavisi ya da ameliyat sonrası biyolojik terapi alabilirsiniz.

Paget hastalığı

Paget hastalığı meme kanseri ile birlikte ortaya çıkan nadir bir hastalıktır. Her 100 meme kanserinin 1 ya da 2’sinde görülmektedir (%1-2). Paget hastalığı meme ucunda ya da onu çevreleyen daha koyu deri alanında (areola) başlar. Genellikle öncelikle kırmızı, pullu döküntü olarak görülür. Kaşıntılı olabilir. Psoriyazis (sedef hastalığı) ya da egzama gibi diğer cilt durumlarına çok benzer olabilir ve bunlarla karıştırılabilir.

Paget hastalığı tanısı nasıl konur

Meme cerrahı, meme ucundaki etkilenmiş cilt dokusundan bir örnek (biyopsi) alır ve biyopsiyi mikroskop altında incelenmek üzere gönderir. Eğer biyopsi Paget hastalığını gösterirse, bu durumda meme röntgeni (mamografi) çektirmeniz istenir. Bir çok vakada, Paget hastalığı meme kanseri ya da duktal karsinom in situ (DCIS)’nun bir belirtisidir. DCIS, kanser hücreleri olduğu ancak meme lobları ya da kanal zarları bünyesinde bulunduğu anlamına gelmektedir. Paget hastalığına sahip kadınların yaklaşık yarısı meme ucunun gerisinde bir yumruya sahiptir. 10 vakanın 9’u invazif meme kanseridir.

Paget hastalığı nasıl tedavi edilir

Memenin tamamı (mastektomi) ya da yalnızca etkilenmiş olan alanı (geniş lokal eksizyon) almak üzere ameliyat olursunuz. İnvazif meme kanserine sahipseniz, ameliyat sonrasında doktorunuz radyoterapi, kemoterapi, hormon tedavisi ya da biyolojik terapi önerebilir.

Nadir meme kanseri tipleri

Doktorlar, meme kanserlerini farklı tiplerde gruplandıracak çeşitli yollar geliştirmişlerdir. Daha nadir meme kanserlerini özel tip, daha yaygın olan meme kanserlerini ise özel olmayan tip olarak adlandırmaktadırlar. En yaygın görülen meme kanseri duktal karsinomdur ve genellikle özel olmayan bir tip olarak tanımlanmaktadır. Bu durumun NST ya da NOS olarak yazıldığını görürsünüz (Başka bir şekilde tanımlanmamış).

Özel tip meme kanserleri spesifik özelliklere sahip hücreler taşır. Burada listelenen nadir kanserler gibi, lobüler meme kanseri de özel bir tip olarak sınıflandırılmaktadır.

Nadir meme kanseri tipleri şunları içermektedir:

  • Medüller meme kanseri
  • Musinöz (mukoid ya da kolloid) meme kanseri
  • Tübüler meme kanseri
  • Memenin adenoid kistik karsinomu
  • Metaplastik meme kanseri
  • Meme anjiyosarkomu
  • Memede lenfoma
  • Bazal tipli meme kanseri
  • Filloides ya da sistosarkom filloides
  • Papiller meme kanseri

Erkeklerde meme kanseri

Erkeklerde meme kanseri çok nadirdir. Büyük Britanya’da her yıl kadınlarda görülen meme kanseri vakası yaklaşık 48,400 iken, meme kanseri tanısı alan erkek sayısı yaklaşık 370’dir.

Verilen bilgiler erkekler için de geçerli midir?

Meme kanserine sahip erkekler için verilen bilgilerin çoğu kadınlarınki ile aynıdır. Belirtiler, tanı ve tedavi de meme kanseri taşıyan kadınlar için olanlara çok benzerdir.

Riskler ve nedenleri

Kadınlarda olduğu gibi, erkeklerdeki meme kanserinin de tek en büyük risk faktörü yaşlanmaktır. Erkeklerde tanı konmuş vakaların çoğu 60 ve 70 yaşları arasındadır. Diğer risk faktörleri ise yüksek östrojen seviyesi, radyasyona maruz kalmak, ailede kanser öyküsü ve Klinefelter Sendromu(Fazla X kromozumu olması) olarak bilinen nadir bir genetik durumdur.

Destek bulmak

Meme kanseri tanısı almak erkekler için özellikle zordur. Kafası karışmış ya da tek başına kalmış hissedebilirsiniz. Kadınlarda meme kanseri konusu çok yaygınken bunu erkekler için duymak hiç yaygın değildir. Danışmanınız sizinle konuşabilecek, meme kanserine sahip diğer erkekler biliyor olabilir ya da kendiniz Meme Kanseri Bakım Cemiyeti ile iletişime geçebilirsiniz. Bu cemiyet sizinle telefonda konuşabilecek gönüllü erkeklere sahiptir.

Meme Kanseri Taraması

Meme taramasında mamagrafi

Mamografi meme röntgenidir. Ulusal Sağlık Hizmeti meme tarama programı 50-70 yaşlarındaki kadınların meme kanseri taraması için mamografi kullanmaktadır. Bu yaş aralığı 47-73’e genişletilmektedir. Yumru gibi meme kanseri belirtileri taşıyorsanız siz de mamografi yaptırabilirsiniz, ancak bu tarama hizmetinin dışında olacaktır.

Mamografi nasıl çekilir

Bir röntgen uzmanı her seferinde bir memenin röntgen cihazı üzerindeki iki düz plaka arasına konumlandırılmasına yardımcı olur. Plakalar göğüslerinizi X-ışınları alınana kadar birkaç dakika boyunca sıkıca bastırır. Her bir göğüse iki X-ışını alırsınız. Göğüslerin sıkıştırılması temiz bir görüntü elde edilmesini kolaylaştırır. Mamografi yaptırmak rahatsız edici olabilir. Bazı kişiler mamografiyi ağrılı bulur. Ancak söz konusu rahatsızlık sadece göğüslerin sıkıştırıldığı çok kısa bir süre için geçerlidir.

Şekil: Mamografi yaptıran bir kadını gösteren şekil

Mamografi sonrası

İki farklı film okuyucu (radyolog) mamografinizi herhangi bir kanser işareti taşıyıp taşımadığı açısından inceler. Mamografinizle ilgili en ufak bir şüphe varsa daha fazla test yaptırmak üzere sizi tekrar çağırırlar. Bazı kanserler mamografide açık belirtiler göstermez. Bu nedenle, göğsünüzde herhangi bir şüpheli yumru varsa, son zamanda mamografi çektirmiş olsanız bile her zaman doktorunuza danışınız.

Kimler meme kanseri açısından taranmalıdır?

Büyük Britanya’da, Ulusal Sağlık Hizmeti meme tarama programı, doktorlarına kayıt olmuş 50-70 yaşları arasındaki tüm kadınları meme röntgeni (mamografi) kullanmak suretiyle bir taramadan geçirmektedir. Bu kadınlar her 3 yılda bir taramaya gitmek üzere davet edilirler. Meme tarama programı 47 ve 73 yaşları arasındaki kadınları kapsaması açısından genişletilmektedir. 70 yaşından daha büyük kadınlar bölgesel meme tarama birimlerinde taranmak için kendi randevularını alabilirler.

Yaşınız ne kadar ileri ise, meme kanserine yakalanma açısından o kadar risk altındasınızdır. Bu nedenle, mamografi yaptırmaya devam etmek anlamlı olacaktır. Eğer 50 yaşından daha genç iseniz meme kanseri oluşumu riskiniz çok düşüktür. Genç kadınlar için yapılan mamografilerin okunması daha zordur, çünkü bu kadınların meme dokuları daha yoğundur. Bazı kadınlar, kalıtılan hatalı bir gen ya da ailede hastalık öyküsü nedeniyle meme kanseri açısından daha yüksek risk altındadır. Bu kadınlar daha genç yaşta, taşıdıkları risk düzeyine bağlı olarak, MR, mamografi ya da her iki yöntemi birlikte kullanmak suretiyle taranabilirler.

Eğer meme kanseri açısından yüksek risk altında olduğunuzu düşünüyorsanız doktorunuzla görüşünüz. Sizi taşıdığınız risk açısından değerlendirebilecek bir genetik uzmanına yönlendirecektir. Ailesinde kanser öyküsü olan herkes yüksek risk altında değildir. Ulusal Sağlık ve Klinik Mükemmeliyet Enstitüsü (NICE), aile öyküleri nedeniyle orta derece ya da yüksek risk altında olan kadınların MR taramalarına 30’lu yaşlarda, mamografiye ise 40’lı yaşlarında başlamalarını tavsiye etmektedir.

Meme farkındalığı

Her 3 yılda bir mamografi yaptırıyor olsanız bile, yine de göğüslerinizin normalde nasıl göründüğü ve nasıl hissedildiğinden emin olmalısınız. Birçok meme kanseri, kadınların kendileri tarafından tespit edilmektedir. Meme kanserinden kaynaklanabilecek herhangi bir belirti farkederseniz bir sonraki mamografinize kadar beklemeden ve zaman kaybetmeden doktorunuza görününüz.

Bir meme kanseri uzmanına görünmeli miyim?

Pretisyen hekimin kişinin kanserli olmayan bir meme rahatsızlığına mı yoksa meme kanserine mi sahip olduğuna karar vermesi çok güçtür. Ancak doktorunuzun size zaman kaybetmeden bir uzmana göndermesi gereken bazı özel belirtiler vardır. Ulusal Sağlık ve Klinik Mükemmeliyet Enstitüsü (NICE) hekimlerin hangi hastanın acilen bir uzmana görünmesi gerektiğine karar vermelerine yardımcı olacak bir kılavuz hazırlamıştır. İdeal olarak, 2 hafta içinde acil sevk almak için bir randevu almalısınız.

Olası meme kanseri için acil sevk almanızı gerektiren belirtiler:

  • Herhangi bir yaşta, memede sabit ve sert bir yumru
  • 30 yaş ya da üzerindeki kadınlarda, yumrunun bir sonraki adet periyodundan sonra kaybolmaması
  • Menapoz sonrası ortaya çıkan bir yumru
  • Göğsündeki yumru gittikçe büyüyen, sabit ve sert olan 30 yaş altındaki kadınlar ya da meme kanseri açısından güçlü bir aile öyküsüne sahip olmak gibi endişeleri olan kadınlar
  • Daha önce meme kanseri yaşamış ve bir yumru ya da diğer şüpheli belirtiler yaşayan kişiler
  • Meme ucundan birinde ya da çevresinde (çok nadiren) tedaviye cevap vermeyen kızarıklık
  • Son zamanlarda içeri dönmüş meme ucu (ters dönmüş)
  • Belirgin bir neden olmaksızın meme ucundan kanlı akıntı
  • Meme ucunun şeklinde ya da çevreleyen alandaki değişikliklerle birlikte ya da tek başına seyreden, meme ucu altında sert bir yumruya sahip 50 yaş ya da daha üstündeki erkekler

30 yaş altındaki kadınlardaki belirgin yumru gibi belirtiler ya da meme ağrısı sevk gerektirir ancak acil değildir.

Meme kanseri hakkında doktorunuza ne sorabilirsiniz

  • Göğüslerimdeki değişikliklerin normal olduğunu ve meme kanseri belirtisi olmadığını nasıl bilebilirim?
  • Eğer göğsümde yumru varsa, kanser olması muhtemel midir?
  • Meme kanserine yakalanma riskim herhangi başka birine kıyasla daha mı yüksek?
  • Ailem meme kanseri açısından yüksek risk altında mı?
  • Meme kanserine yakalanma riskimi nasıl azaltabilirim?
  • Diyetimi değiştirmek meme kanserine yakalanma riskimi azaltır mı?
  • Meme taraması yaptırmalı mıyım?
  • Tarama nasıl gerçekleşir?
  • Meme taraması acı verir mi?
  • Mamografi, benim yaşımdaki kadınlarda meme kanserinin saptanmasında güvenilir midir?
  • 73 yaş üzeri ya da 47 yaş altında isem ücretsiz olarak tarama yaptırabilir miyim?
  • Benim için en yakın meme tarama merkezi nerededir?
  • Meme taramasından sonra tekrar çağrılmam ne anlama gelir?

VAKIF HESAP BİLGİLERİ

Bağışta bulunabileceğiniz hesap bilgilerimiz aşağıdaki şekildedir.

Akbank T.A.Ş. Nispetiye Şubesi-İstanbul
Hesap No: 0052000 IBAN No: TR39 0004 6003 9688 8000 0520 00
T. Halk Bankası A. Ş. Levent Şubesi - İstanbul
Hesap No: 16000004 IBAN No: TR50 0001 2009 8600 0016 0000 04
İş Bankası Levent Şubesi - İstanbul
IBAN No: TR97 0006 4000 0011 0354 0404 06

İLETİŞİM

Nispetiye Mah. Yücel Sok. No:6 34340 Levent - BEŞİKTAŞ / İST
Tel: + 90 212 278 83 41 Fax: + 90 212 325 11 18
E-posta: info@kanservakfi.com

 / TurkiyeKanserleSavasVakfi

 / kanserlesavasvakfi

© 2024 Türkiye Kanserle Savaş Vakfı - Tüm Hakları Saklıdır